Dünyâ ve âhıret iyilikleri cömertlikte toplanmıştır
15/05/2025 Perşembe Köşe yazarı V.T
“Cömert kişinin günahını araştırmayınız. Muhakkak
Allahü teâlâ, sıkıntıya düştüğü zaman ona yardım eder.”
Kemâleddîn Kalyûbî hazretleri
Şafiî mezhebi fıkıh ve usûl âlimlerindendir. 627 (m. 1230) senesinde
Filistin’de Askalân’da doğdu. Önce babasından, sonra da diğer âlimlerden ilim
öğrendi. İbn-ül-Cümmeyzî’den hadîs-i şerîf rivâyet etti. Bir müddet kadılık yaptı.
Hâfız Zekîyüddîn el-Münzirî ile buluştu. Ondan da hadîs-i şerîf rivâyet etti.
689 (m. 1290) senesinde vefât etti.
Bu mübarek zat, bir dersinde
şunları anlattı:
Hayır ve iyiliğin direği olup,
karşılıklı sevgiyi meydana getirir. Rahatlık ve huzûr onunla kalblere yerleşir,
İslâm dîni, Müslümanları bu güzel haslete sevk ederek cömert olmalarını
bildirdi. Zîrâ, dünyâ ve âhıret iyilikleri, cömertlikte toplanmıştır. Muhakkak
onda Allahü teâlânın râzı olması vardır. Bütün insanların da beğendiği ve râzı
olduğu bir iştir. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem ) bir
hadîs-i şerîfte; “Cömert kimse, Allahü teâlâya ve insanlara yakın olup (Allahü
teâlâ ve insanlar onu sever), Cehennemden uzaktır” buyuruyor. Diğer bir hadîs-i
şerîfte de; “Cömert kişinin günahını araştırmayınız. Muhakkak Allahü teâlâ,
sıkıntıya düştüğü zaman ona yardım eder” buyuruldu. Hazreti Âişe vâlidemiz ise;
“Cennet cömertlerin, Cehennem de cimrilerin yeridir” buyurdu. Denildi ki:
“Kişinin cömertliği, kendisini düşmanlarına bile sevdirir. Cimriliği ise,
yakınlarını bile düşman yapar.” Bütün büyüklerin âdeti hep cömertlik oldu.
Şefkat ve merhamet en güzel
hasletlerdendir. Resûlullah Efendimiz bir hadîs-i şerîfte; “Allahü teâlâ,
kullarından ancak şefkat sahiplerine merhamet eder. Yerde olanlara merhamet
ediniz ki, melekler de sizin için Allahü teâlâdan merhamet dilesinler”
buyuruyor.
İmâm-ı Mâlik
hazretleri şöyle bildirdi: Ömer bin Hattâb (radıyallahü anh), hilâfeti
zamanında Şam civarındaki şehirlerden birisine, vâli olarak birini göndermek
istedi. O zât tayin emrini almak için küçük çocuğu ile Hazreti Ömer’in huzûruna
çıktı. Hazreti Ömer, o çocuğu kucağına alarak öptü. Bunu gören vâli olacak
kişi, “Ey müminlerin emîri, çocuğu kucaklayıp öptünüz. Hâlbuki benim birçok
evlâdım olduğu hâlde, şimdiye kadar hiçbirini öpmedim” deyince, Hazreti Ömer
“Demek sen çocuğuna bile şefkat ve merhamet ile davranmayan bir kişisin. O
hâlde insanlara karşı merhamet ve şefkatin de az olur” diyerek tayin emrini
yırttı ve onu geri çevirerek, “Emri altında olanlara merhameti olmayan kişiden
vâli olmaz” buyurdu.
