Velîler, cömertlik ve güzel huy üzere yaratıldılar...
15/10/2025 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Cömertliğin en yüksek derecesi, kendisi muhtaç iken malını başkasına
vermektir...
Behâüddîn Sübkî hazretleri hadîs ve Şâfiî fıkıh
âlimidir. 719 (m. 1319) senesinde Kahire’de doğdu. Şam ve Kahire’de
zamanın meşhur âlimlerinin derslerine devam ederek icazet aldı. Şehiriyye
Medresesi’nde fıkıh dersi verdi. 773 (m. 1371) târihinde hac vazifesini
yaparken Mekke’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Kur’ân-ı kerîmde, İbrâhim sûresi 7. âyet-i kerîmede
meâlen “Nimetlerime şükrederseniz, elbette arttırırım” buyuruldu. Nimete şükür
nimeti arttırdığı gibi, nimete şükrün terki, hem nimetin elden gitmesine, hem
de azâba sebep olur...
Allahü teâlâ yine İbrâhim sûresi 7. âyet-i kerîmesinde
meâlen; “Eğer siz şükrü terk ederseniz, muhakkak benim azâbım şiddetlidir”
buyurdu. Asıl şükür, şükürden âciz olduğunu itirâf etmektir. Müminler,
kalplerini Allah korkusu ile bezeyip donatsınlar. Hadîs-i kudsîde Allahü teâlâ;
“İzzetim hakkı için bir kulumda iki havfı (korkuyu) ve iki emni (güveni) bir
araya getirmem. Eğer dünyâda benden korkarsa kıyâmette onu emîn ederim. Eğer
dünyâda benden emîn olursa kıyâmette onu korkuturum” buyurdu.
Müminler, dâima Allahü teâlânın rahmetini
ummalıdırlar. Ne kadar âsi ve günahkâr olursa olsun, Allahü teâlâdan
ümidini kesmemelidir. Nitekim hadîs-i kudsîde Allahü teâlâ; “Ey âdemoğlu! Sen
duâ edip rahmetimi umduğun müddetçe, senden olan şey üzerine senin için mağfiret
etmekten kaçınmam. Ey âdemoğlu! Sen yeri doldurmaya yakın hatâ ile bana gelsen,
şirk koşmuş olmadığın müddetçe, ben de sana yer dolmaya yakın mağfiret ve ihsân
ederim. Ey âdemoğlu! Senin günâhın semânın safhasına yetişse, bundan sonra
benden mağfiret talep etsen, mağfiret ederim” buyurdu.
Maişeti düşük de olsa, kanâat etmelidir. Resûlullah
Efendimiz (aleyhisselâm); “Allahü teâlânın başkasına muhtaç olmaktan kurtulacak
kadar şeyle rızıklandırdığı ve Allahü teâlânın verdiği şeye kanâat etmeyi ihsân
ettiği kimse, muhakkak kurtuluşa erdi” buyurdu.
Cömert olmalıdır. Cömertliğin en yüksek derecesi,
kendisi muhtaç iken malını başkasına vermektir. Resûlullah (sallallahü aleyhi
ve sellem); “Allahü teâlânın velî kulları, cömertlik ve güzel huy üzere
yaratıldılar” buyurdu...
Cömertlik dört türlüdür: Birincisi
can cömertliği olup, şehîdliktir. İkincisi ten cömertliğidir ki, âşıklara
mahsûstur. Onlar güç ve kuvvetlerini Allah yolunda harcarlar. Üçüncüsü,
cömertlere mahsûs olan mal cömertliğidir. Dördüncüsü, zâhidlere mahsûs olan
gönül cömertliğidir. Zâhidler, dünyâda hiçbir şeye bağlanmazlar, hep âhıret ile
meşgûl olurlar.
