Eshâb-ı kiramın yolunda birleşmeli

17/06/2019 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü

İslâm âlimi olarak konuşup, İslâmiyeti içeriden yıkmaya çalışanlara 'zındık' denir!..

 

Sual: Zamanımızda Müslümanlar paramparça olmuş durumdadır. Herkes birleşmeli diyor, peki nerede birleşmelidir?

Cevap: Allahü teâlânın, kullarına merhameti pek çoktur. Bütün insanların dünyada rahat ve huzur içinde yaşamalarını ve öldükten sonra da, nimetler, lezzetler içinde sonsuz kalmalarını istiyor. Bu saadetlere kavuşabilmek için iman etmelerini, Müslüman olmalarını, Peygamberi Muhammed aleyhisselamın ve Onun Eshâbının yolunda birleşmelerini, birbirlerini sevmelerini, yardımlaşmalarını emrediyor. Peygamber efendimiz;

(Karanlık gecelerde, yıldızlar yol gösterdikleri gibi, Eshâbım da, saadet yolunu göstermektedirler. Herhangisinin sözlerine tabi olursanız, saadete kavuşursunuz) buyurdu.

Eshâb-ı kiramın hepsi, Kur'ân-ı kerimi, Resûlullah efendimizden öğrendiler. Öğrendiklerini, gittikleri yerlere yaydılar. Resûlullah efendimizden işittiklerine kendi düşüncelerini karıştırmadılar. İslâm âlimleri, Eshâb-ı kiramdan işittiklerini kitaplara yazdılar. Bu âlimlere Ehl-i sünnet âlimleri denir. Sonradan gelen ve kendilerini âlim zannedenlerden bazıları, eski Yunan filozoflarından, Yahudilerden, Hristiyanlardan ve bilhassa İngiliz casuslarının yalanlarından ve kendi zamanlarındaki fen bilgilerinden, kafalarında hasıl olan düşüncelerini ekleyerek, yeni din bilgileri ortaya çıkardılar. İslâm âlimi olarak konuşup, İslâmiyeti içeriden yıkmaya çalıştılar. Bunlara Zındık denir. Bunlardan manaları açık olan âyetleri ve hadîs-i şerifleri değiştirenler Kâfir oldu. Manaları açık olmayanlara yanlış mana verenlere Bidat fırkaları denildi. Müslüman ismini taşıyan birçok bozuk bidat fırkası meydana geldi. İngilizler, bundan istifade ederek, küfür ve bidat fırkaları meydana çıkararak, hakiki Müslümanlığı yok etmeye çalışıyorlar.

           ***

Sual: Âyet-i kerime ve hadîs-i şeriflerde geçen şirk, her çeşit küfür, inkâr anlamında mıdır?

Cevap: Küfrün, inkârın çeşitleri vardır. Hepsinin de en kötüsü, en büyüğü şirktir. Bir kötülüğün her çeşidini bildirmek için, çok kere, bunların en kötüsü söylenir. Bunun için, âyet-i kerime ve hadîs-i şeriflerde bulunan şirk kelimesinden, her çeşit küfür manası anlaşılır. Nisâ sûresinin kırksekiz ve yüzonaltıncı âyet-i kerimelerinde, müşrikin hiç affedilmeyeceği bildirildi.