Nimetler, her insana gelmektedir
09/10/2025 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Sual: Allah tarafından gönderilen nimetler, insanların hepisine aynı şekilde mi gelmektedir?
Cevap: Allahü teâlânın
feyizleri, nimetleri, ihsanları, iyilikleri, her an, insanların iyisine de,
kötüsüne de gelmektedir. Herkese mal, evlat, rızık, hidayet ve daha her iyiliği
fark gözetmeksizin göndermektedir. Fark, bunları alabilmekte ve bazılarını da
alamamak suretiyle, insanlardadır. Nahl sûresinin otuzüçüncü âyetinde meâlen;
(Allahü teâlâ, kullarına zulmetmez, haksızlık etmez.
Onlar, kendilerini azaba, acılara sürükleyen bozuk düşünceleri, çirkin işleri
ile kendilerine zulüm ve işkence ediyorlar) buyurulmuştur.
Güneş, elmaya ve bibere aynı şekilde parladığı hâlde,
elmayı kızartınca tatlılaştırır, biberi kızartınca acılaştırır. Tatlılık ve
acılık hep güneşin ışıkları ile ise de, aralarındaki fark, güneşten değil,
kendilerindendir.
Allahü teâlâ, bütün insanlara çok acıdığı için,
dünyanın her tarafındaki, her insanın, her ailenin, her milletin her zamanda ve
her işlerinde nasıl hareket etmeleri lazım geleceğini, dünyada ve âhırette
rahat etmeleri ve saadet-i ebediyyeye kavuşmaları için, işlerini ne yolda
yürütmeleri ve nelerden kaçınmaları lazım geldiğini, Kur’ân-ı kerimde bildirdi.
Ehl-i sünnet âlimleri, bunların hepsini, keskin görüşleri ile bulup,
milyonlarca kitap yazarak, bütün dünyaya bildirdi. Demek ki, Allahü teâlâ,
insanları işlerinde başıboş bırakmamış, İslamiyetin girmediği bir yer
kalmamıştır.
İnsanların, âhıretteki nimetlere kavuşamaması, ondan
yüz çevirdikleri içindir. Evet, yüz çeviren birçok kimsenin, dünya nimetleri
içinde yaşadığı, mahrum kalmadıkları zan olunuyor ise de, bunlara dünya için
çalışmalarının karşılığını vermektedir. Yalnız dünya için çalışanlara verdiği
dünyalıklar hakikatte azap ve felaket tohumlarıdır. Allahü teâlânın aldatarak,
nimet şeklinde gösterdiği musibetlerdir. Nitekim, Mü'minûn sûresi, ellialtıncı
âyetinde meâlen;
(Kâfirler, mal ve çok
evlat gibi dünyalıkları verdiğimiz için, kendilerine iyilik mi ediyoruz, yardım
mı ediyoruz sanıyor. Peygamberime inanmadıkları ve din-i islamı beğenmedikleri
için, onlara mükafat mı ediyoruz, diyorlar? Hayır öyle değildir. Aldanıyorlar.
Bunların nimet olmayıp, musibet olduğunu anlamıyorlar) buyuruldu.
