Mübârek Mâverâünnehir illeri

16/05/2023 Salı Köşe yazarı R.A

Mâverâünnehir "Amu Derya (Ceyhûn), Siri Derya (Seyhûn) nehirleri arasında kalan ünlü Türk ülkesi”nin adıdır.Bu târihî belde bugün, Özbekistân, Kalpakistân’ın bir bölümü ile; Tacikistân, Kırgızistân’ın güney kısmını; Kızılkum Çölü ile Kazakistân’ın bir kısmını içine almaktadır. 660.000 km2 yüzölçümü vardır. Bölgede, çoğunluğunu Türklerin teşkil ettiği 25-30 milyon insan yaşamaktadır.

Bu bölgelerde, ilk çağlardan beri Türkler ve İrânlılar yaşamışlardır. Buralarda Asya HunGöktürk veUygur İmparatorluklarıSâmânîlerKarahânlıGazneli, Büyük Selçûklu ve Hârezmşâhlar Devletleri;Tîmûr İmparatorluğu,Çağatay Hânlığı ve Şeybânîler hâkim olmuşlardır.

Müslümânlar, Mâverâünnehir’e ilk defâ; m. 667’de el-Hakem bin Ömer el-Gıfârî komutasında gelerek üç yıl kalmışlardır.

[Şimdi bir düşünecek olursak, Hicret-i Nebeviyye m. 622, Peygamberimizin âhırete irtihâli m. 632, Hulefâ-i Râşidîn devri m. 632-662 arası, buraya geliş ise, hemen Emevîler döneminde, Hazret-i Muâviye zamanında, 667 yılındadır.]

Daha sonra Kuteybe bin Müslim’in düzenlediği seferler netîcesinde, küçük bir kısım hâriç, bütün bölge Müslümânların hâkimiyetine girmiş ve bölgede İslâmiyyet hızla yayılmıştır.

Özbekistân’da çok büyük âlim ve velîler vardır. Abdülhâlık Goncdüvânî “Silsile-i aliyye”nin9.sudur.

Buhârâ'ya 30 km uzaklıkta bulunan Rîveger köyünde dünyâya gelen Ârif-i Rîvegerî hazretleri, “Silsile-i aliyye”nin 10.sudur.

Buhârâ'nın Fağne köyünde doğan, Mâverâünnehir’in Tûr-i Sînâ gibi mukaddes bir yer olmasına vesîle olan, orayı nûrlandıran büyük âlim ve velîlerden Mahmûd-i Encirfağnevî [İncirfağnevî] hazretleri, "Silsile-i aliyye"nin 11.sidir.

Buhârâ yakınlarındaki Râmiten kasabasında doğan, “Azîzân” ve “Pîr-i Nessâc” sıfatlarıyla anılan Alî Râmitenî hazretleri,“Silsile-i aliyye”nin12.sidir.

Hâce Alî Râmitenî’nin talebesi olan ve Buhârâ'ya bağlı Semmâs köyünde doğan Muhammed Bâbâ Semmâsî hazretleri,“Silsile-i aliyye”nin13.südür.

Muhammed Bâbâ Semmâsî'nin talebesi, Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin hocası ve Hazret-i Hüseyin efendimizin soyundan olan Seyyid Emîr Külâl (Gilâl) hazretleri, "Silsile-i aliyye"nin 14.südür.

İslam âlimlerinin en meşhûrlarından olan, tasavvufta en yüksek derecelere ulaşan, zamanında ve kendinden sonraki asırlarda pek çok insanın, hidâyetine, doğru yola kavuşmasına vesîle olan Seyyid Muhammed Behâeddîn Buhârî hazretleri, "Silsile-i aliyye"nin 15.sidir. Allahü teâlânın sevgisini kalplere nakşettiği için, kendisine “Nakşibend” denir. 1318’de Buhârâ'ya yakın “Kasr-ı Ârifân”da doğdu. 1389'da yine orada vefât etti; kabr-i şerîfi de oradadır.

Asıl ismi Muhammed bin Muhammed Buhârî olan Alâüddîn-i Attâr hazretleri de,Buhârâ'da yetişen en büyük evliyâdandır."Silsile-i aliyye"nin16.sıdır.

Derin âlim ve kâmil bir velî, hem de evliyânın büyüklerinden olan Ya’kûb-i Çerhî hazretleri, “Silsile-i aliyye”nin17.sidir [Tâcikistân’dadır].