“Arayın, bulursanız, alın götürün!”

16/03/2022 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Fikirli Sinan Efendi, hâlis Allah adamıydı.

Onu vesile ederek duâ edenler, kavuşurdu muratlarına.

İşte size bir vâkıa:

Sevenlerinden biri, iftirâya uğradı bir gün.

Yakalanıp hapsedilecekti ki gidip sığındı bir dostunun evine.

Memurlar peşindeydi.

Onu tâkip edip o eve girdiğini görünce, gelip çaldılar kapıyı.

Garip çaresizdi.

Açtı ellerini köşeciğinde.

“Yâ Rabbî, o zâtın hürmetine beni gizle!” diye yalvardı. Adamlar hışımla girdiler içeri.

Ancak fena hâlde şaşırdılar!

Zîra yoktu içeride o kişi.

Hâlbuki bir odadan ibâretti ev.

Sordular ev sâhibine:

“Bu eve kimse girmedi mi?”

“Hayır girmedi.”

“Nasıl olur, gözümüzle gördük.”

Adam sordu:

“Siz kimi arıyorsunuz?”

“Filân kimseyi.”

Açtı ellerini iki yana.

“İşte evim” dedi. “Arayın, bulursanız, alın götürün!”

Bakacak başka yer yoktu ki...

Bir tek odaydı zâten.

Giderken homurdanıyorlardı:

“Yer yarıldı yere girdi sanki!”

“Ya da havaya uçtu!..”

Hâlbuki ne yer yarılmıştı, ne de uçmuştu havaya!..

Hak teâlâ, bir dostu hürmetine gizlemişti o Müslümanı.