"Allah katında ne büyük değerin var"
16/10/2025 Perşembe Köşe yazarı V.T
“Ey Sevgili! Korkma, sana murâd edilen iyiliği bir bilsen, sevinçten
gözlerin ışıl ışıl olur..."
İbn-i Taber Hemedanî hazretleri tefsîr, hadîs ve
Hanefî fıkıh âlimidir. Merv’de doğdu. 376 (m. 986) yılı Safer ayında Buhârâ’da
vefât etti. Hadîs ilminde hafız idi. Yüz bin hadîs-i şerîfi rivâyet edenlerle
birlikte ezbere bilirdi. Bildirdiği bir hadîs-i şerîf şöyledir:
Hâlid bin Ma’dan (radıyallahü anh) anlattı: Eshâb-ı
kirâmdan (radıyallahü anhüm) bazıları Peygamber Efendimize (sallallahü aleyhi
ve sellem), “Yâ Resûlallah! Bize kendinizi anlatır mısınız?” diye suâl ettiler.
Peygamber Efendimiz de buyurdular ki:
“Evet ben babam (ceddim) İbrâhim’in (aleyhisselam) (Ey
Rabbimiz! Soyumuzdan gelen Müslüman ümmet içinden bir Peygamber gönder duâsında
kastedilen Peygamberim. Îsâ (aleyhisselam), beni tebşir etmiştir
(müjdelemiştir). Annem bana hâmile iken, kendinden bütün Şam topraklarındaki
Basra köşklerini aydınlatan bir nûr yükselmiştir. Sonra ben, Benî Sa’d bin Bekr
(kabilesine) emzirilmem için gönderildiğim zaman süt kardeşimle birlikte
evimizin arkasında hayvanları otlatırken, üzerinde beyaz elbise bulunan iki
kimse bana yaklaştı.”
Başka bir hadîs-i şerîfte, “İçi kar dolu altın leğenle
bana üç kimse geldi. Beni tuttular, karnımı yardılar...”
Bir hadîs-i şerîfte, “Boğazımdan karnımın başına kadar
yardılar. Sonra oradan kalbimi çıkardılar, ikiye yardılar ve ondan simsiyah bir
kan pıhtısı çıkarıp attılar. Sonra hem kalbimi, hem karnımı o kar ile tertemiz
edene kadar yıkadılar.”
Başka bir hadîs-i şerîfte, “Sonra biri bir şey aldı.
Bir de baktım ki elinde, gören herkesi hayrete düşüren nûrdan bir mühür vardı.
Onunla kalbimi mühürledi. Kalbim îmân ve hikmetle doldu. Sonra mührü yerine
iade etti. Diğeri de elini göğsümün, ayırım noktasına sürdü ve iyileşti.
Onlardan biri diğerine, 'Haydi onu, ümmetinden on kişi ile tart' dedi.
Tarttığında hepsinden ağır geldim. 'Ümmetinden yüz kişi ile tart!'
dedi. Tarttı, yine ağır geldim. 'Ümmetinden bin kişi ile tart!'
dedi. Tarttı, onları da geçtim. 'İyisi mi tartmaktan vazgeç, zîrâ bütün
ümmetiyle onu tartacak olsan yine de hepsini geçer' dedi.”
Başka bir hadîs-i şerîfte, “Sonra beni göğüslerine
basıp, hem başımı, hem de gözlerimin arasını öptüler, şöyle dediler:
“Ey Sevgili! Korkma, sana murâd
edilen iyiliği bir bilsen, sevinçten gözlerin ışıl ışıl olur. Allah katında ne
büyük değerin var. Çünkü Allah ve melekleri seninledir.”
