İlmihâl bilgilerini öğrenmek her Müslüman'a lâzımdır
23/07/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Dînini bilen ve seven ve kayıran mübârek insanların ilmihâl kitaplarını
alıp, çoluğuna ve çocuğuna öğretmek, her Müslüman'ın birinci vazifesidir.
Her Müslüman'ın bilmesi ve yapması gereken îmân, fıkıh
ve ahlâk bilgilerini kısaca ve açıkça anlatan kitaplara (İlm-i hâl) kitapları
denir. Dînini bilen ve seven ve kayıran mübârek insanların ilm-i hâl
kitaplarını alıp, çoluğuna ve çocuğuna öğretmek, her müslümanın birinci
vazifesidir. Kendilerine din adamı ismini ve süsünü veren câhil ve sapık bir
kimsenin sözlerinden ve yazılarından din öğrenmeğe kalkışmak, kendini Cehenneme
atmaktır.
Îmân ve îtikâd aynıdır. Bunları anlatan geniş ve derin
ilme (İlm-i kelâm) denir. Kelâm ilmi âlimleri, çok büyük
insanlardır ve kelâm kitapları pek çoktur. Bu kitaplara, (Akâid) kitâbı
da denir. Amel edilecek, yani kalp ile ve beden ile yapılacak ve
sakınılacak şeylere, (Ahkâm-ı İslâmiyye) veya sâdece (İslâmiyet) deriz.
Beden ile yapılacak ahkâm-ı İslâmiyeyi bildiren ilme (İlm-i fıkıh) denir.
Dört mezhebin kelâm kitapları aynı olup, fıkıh kitapları başka başkadır. Halk
için, yani tahsîli olmayanlar için yazılmış olan ve herkesin bilmesi, inanması
ve yapması gereken kelâm, fıkıh ve ahlâk bilgilerini kısaca ve
açıkça anlatan kitaplara (İlm-i hâl) kitapları denir.
Kelâm, fıkıh ve ahlâk bilgilerini lüzûmu kadar
öğrenmek ve çoluk çocuğuna öğretmek, her Müslüman'a (Farz-ı ayn)dır.
Öğrenmeyenler ve çoluk çocuğuna öğretmeyenler büyük günâh işlemiş olur.
Cehenneme gider, azap görürler. Bu üç ilmin lüzûmundan fazlasını ve diğer din
bilgileri ile fen bilgilerini öğrenmek (Farz-ı kifâye)dir.
Büyük İslam âlimi İmam-ı a’zam Ebû Hanîfe
“rahmetullahi aleyh” buyurdu ki: (İlimlerin en üstünü, ilmihâl
bilgisidir).
(Bezzâziyye) de diyor ki,
“Kur’ân-ı kerîmden bir miktar ezberledikten sonra, fıkıh öğrenmek lâzımdır.
Çünkü Kur’ân-ı kerîmin hepsini ezberlemek farz-ı kifâyedir. Lâzım olan fıkıh
bilgilerini öğrenmek ise, farz-ı ayndır. Yani her Müslüman'a lâzımdır.
Muhammed bin Hasen Şeybânî “rahmetullahi
teâlâ aleyh” buyurdu ki: “Her müslümanın harâmları, helâlleri bildiren
ikiyüzbin fıkıh bilgisini öğrenmesi lâzımdır. Farzlardan sonra ibâdetlerin en
kıymetlisi, ilim ve fıkıh öğrenmektir”.
İbni Âbidin hazretleri
buyuruyor ki: “Her Müslüman'ın ilmihâl öğrenmesinin farz olduğunu fıkıh âlimleri
sözbirliği ile bildirdi. Bunun için, karı-kocanın hayız ve nifâs bilgilerini
öğrenmeleri lâzımdır. Kocası, hanımına öğretmeli, kendisi bilmiyorsa, bilen
kadınlardan öğrenmesi için izin vermelidir. Kocası izin vermeyen kadının, ondan
izinsiz gidip bu bilgileri öğrenmesi lâzımdır.”
İmâm-ı Muhammed’e “rahmetullahi aleyh” mütehassıs olduğu tasavvuf
bilgisinde niçin bir kitap yazmadığını sorduklarında; (Bu bilgiler
ancak, bütün işlerde dîne uymakla, dine uygun alış-veriş yapmakla elde
edilebilir. Bunlar da, fıkıh kitaplarından öğrenilir. Alış-veriş ve başka
sözleşmeleri yapacak kimsenin bunların sahîh ve helâl olmasının şartlarını
öğrenmesi lâzımdır. Bunun için, bu işleri öğrenmek her mükellefe farz-ı ayndır.
Bu farzın yerine getirilmesi için, alış-veriş kitabını yazdım) buyurdu.
