“Kur’ân-ı muhafaza edecek olan da biziz”
25/07/2025 Cuma Köşe yazarı V.T
Hicr sûresinin dokuzuncu âyetinde meâlen “O Kur’ân-ı kerîmi biz indirdik,
onu muhafaza edecek olan da biziz” buyuruluyor.
İmam-ı Beyhekî hazretleri zamanın meşhur hadis âlimi
ve Şafii fukahasından idi. 384 (m. 994) yılında Horasan’da Nişâbûr’un Beyhek
kasabasında doğdu. Beyhek’te yetişti. Daha sonra ilmini arttırmak için Bağdat’a
gitti, orada tahsiline devam etti. Meşhur âlimlerden ilim öğrenip büyük âlim
oldu. Kendisine ilmin minaresi denildi. Pek çok âlim yetiştirdi. Kelâm ilminde
de, Ehli sünnet itikadına büyük hizmetler yaptı. Çeşitli ilimlerde bilhassa
hadis, fıkıh ve kelâm ilmine ait binden ziyade kitap telif etti. 458 (m. 9
Nisan 1066)’da vefât etti. El-i’tikâd vel-hidâye ilâ sebîl-ir-reşâd
kitabında imanın ne olduğunu anlatırken buyuruyor ki, Peygamberimiz (sallallahü
aleyhi ve sellem) “Îmân; senin Allahü teâlâya, meleklerine, kitaplarına,
peygamberlerine, ölüme ve öldükten sonra dirilmeğe, hesaba, Cennet ve Cehenneme
ve kadere, hepsine birden iman etmen, inanmandır” buyuruyor. Yahyâ bin Muhammed
bin Abdullah, Muhammed bin İbrâhim bin Sa’îd, Umeyye bin Bustân, Muhammed bin
İbrâhim bin Sa’îd bildiriyorlar ki; Ebû Hüreyre (radıyallahü anh), şöyle
rivayet etti: Peygamberimiz “İnsanlarla, Allah’tan başka ilah olmadığına
şehadet edip, bana ve getirdiğime (İslamiyet’e) iman edinceye kadar, harp
etmekle emrolundum. Bunu yaptıkları (iman ettikleri) zaman, mallarını ve
canlarını benden kurtarırlar. Ancak İslam’ın hakkı müstesna (yani bir Müslüman
bir günah işlemişse, ona İslamiyet’in takdir buyurduğu ceza uygulanır). Onun
hesabı da Allah’a kalmıştır.” buyuruyor.
“Biz Allahü teâlânın Resulüne
indirdiği Kur’ân-ı kerîme iman ediyoruz. Onun hayatında, Kur’ân-ı kerîm, bir
araya toplanıp Mushaf hâlinde yazılmadı. Ümmeti arasında ne bir noksanlık, ne
de ziyâdelik olmaksızın hıfzedilerek, aynen Peygamberimizin bildirdiği şekilde
kalmıştır. Bu, Allahü teâlânın vaadidir ki, Hicr sûresinin dokuzuncu âyetinde
meâlen “O Kur’ân-ı kerîmi biz indirdik, onu muhafaza edecek olan da biziz” ve
Fussilet sûresinin 42. âyetinde meâlen, “Bâtıl, Kur’ân-ı kerîme ne önünden, ne
arkasından (hiçbir cihetten) ona yol bulamaz. Çünkü, o, emrinde Hâkim (hikmet
sahibi), fiilinde Mahmûd olan Allahü teâlâ tarafından indirilmiştir” buyuruyor.
Hasen-i Basrî “Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmi, şeytanın bâtıl bir yolla ziyadelik
yapmasından ve hak olan kelâmından da bir noksanlık yapmasından muhafaza
etmiştir” buyurmuştur.”
