Allahü teâlâ, insanı dört zıt şeyden yarattı!
25/08/2025 Pazartesi Köşe yazarı V.T
"Allahü teâlâ kendisini tanıman, O’na boyun eğmen ve itaat etmen
husûsunda seni imtihan ediyor."
Kâdı Abdullah Debbûsî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh
âlimlerindendir. Buhârâ’nın meşhûr yedi kadısından biridir. 430 (m. 1039)
yılında Buhârâ’da vefât etti.
Debbûsî, Te’sîs-ün-nazar kitabında bazı fıkhî
meseleler hakkında mukayeseli olarak yaptığı açıklamalarda diyor ki:
İmâm-ı a’zama göre, “Kıble cihetini araştırdıktan ve
namaz kıldıktan sonra, kıbleye karşı namaz kılmadığını öğrense, namazı
sahîhdir. Namazını iade etmez. İmâm-ı Şafiî’ye göre ise, caiz değildir.
Namazını iade eder.”
İmâm-ı a’zama göre: “Yemîn keffâreti olarak, on gün
devamla, günde iki defa bir fakirin karnını doyurmak veya fitre miktarı parayı
vermekle yemîn keffâreti yerine getirilir.”
İmâmı a’zama göre: “Gusül abdesti alırken ağza su
vermek (mazmaza) ve burna su vermek (istinşak) guslün farzlarındandır. İmâm-ı
Şafiî’ye göre ise; mazmaza ve istinşak guslün farzlarından değildir. İkisi de
sünnettir.”
Kitâb-ül-emed-ül-aksâ adlı eserinden seçmeler:
Her şeyi yoktan yaratan, zıt şeyleri; kayıtsız,
şartsız bir araya getiren ve birbirine zıt olan şeyleri yaratılışa asıl kılan
Allahü teâlâya hamd olsun. O, dilediğini yapar. Meâlen “O, yaptığından
sorulmaz” (Enbiyâ-23). Fakat kullar yaptıklarından mes’ûldür. Hürmetine
âlemleri yarattığı ve âdemoğlu arasından seçtiği Peygamberi Muhammed
aleyhisselâma da salâtü selâm olsun. Allahü teâlâ, insanı, dört zıt şeyden
yarattı. Bu dört şey; sıcak, soğuk, yaş ve kurudur. Bunları; su, toprak, rüzgâr
ve ateş ile alâkalı kıldı. Bunlar, birbirinin zıddıdır. Dünyâyı âhıret için bir
imtihan yeri olarak yarattı. Her kulun Rabbine hamd etmesi lâzımdır. Çünkü onu
yaratıp, yaşatan ve rızık veren Allahü teâlâdır. O’nun Resûlüne de salât
okuması lâzımdır. Allahü teâlâya hamd olsun. O’nun Resûlüne selâm olsun.
Ey hidâyet nûrunu kazanmış ve
kurtuluşa kavuşan kardeşim! İyi bilki, şüphesiz Allahü teâlâ seni kul olarak
yarattı. Kendisini tanıman, O’na boyun eğmen ve itaat etmen husûsunda seni
imtihan ediyor. Tâbi tutulduğun imtihanın dört yönü vardır. İki tanesi
ubûdiyyet ve ibadettir. Kulluk, senin nefsinin sıfatı, ibâdet ise işinin
sıfatıdır. O hâlde her akıl sahibinin, kendisini yaratan ve nimetler ihsân eden
Rabbini tanıması, O’nun taksimine ve verdiğine râzı olması, kaderine rızâ
göstermesi lâzımdır. Râzı olmanın en aşağı derecesi, Rabbinin nimetlerine,
ihsânlarına ve iyiliklerine şükretmekten âciz olduğunu bilmesidir...
