“Ateş, hâlis mümine zarar veremez!”
28/08/2025 Perşembe Köşe yazarı A.U
Büyük velî Muînüddîn-i Çeştî hazretlerinin
zamânında Bağdat'ta “yedi kişi” vardı ki, ateşe tapıyorlardı.
Açlık ve susuzluk çekerek sonunda
"istidraca" kavuştular.
Fakat câhil halk
bunları “evliyâ” zannederlerdi.
Bunlar, Muînüddîn-i Çeştî
hazretlerini işitip, görüşmek istediler. Fakat onu görünce büyük bir dehşete
kapıldılar!
Sonra bir titreme aldı
bedenlerini!.
Mübârek zât onlara; “Sizler,
Allah varken niçin ateşe tapıyorsunuz?” diye sordu.
Cevâben;
“Âhirette bizi yakmasın diye
tapıyoruz” dediler.
Büyük velî;
“Ey ahmaklar, ateşe tapan,
hirette yanmaktan kurtulamaz. Sizler de yanacaksınız. Ben Allaha taparım. Onun
için ateş beni dünyâda da yakmaz, âhirette de” buyurdu.
Onlar cevâben;
“Böyle diyorsanız, isbât
etmelisiniz” dediler.
Muînüddîn-i Çeştî, içi kor
ateş dolu bir mangal getirdi odaya.
Ve Allah'a sığınarak o
“kızgın közleri” avuçladı!
Onlar; hayret ve dehşetle
bakarken “kor ateş” sönüverdi onun avcunda!
O esnâda gâipten bir “ses”
duydular.
“Ateş, hâlis mümine aslâ
zarar veremez!” diyordu.
Artık bahâneleri
kalmamıştı. Şehâdeti getirip Müslüman oldular oracıkta!
