“Sıdk ve muhabbetin alâmeti ahde vefadır”
13/10/2025 Pazartesi Köşe yazarı V.T
“Ey oğlum! Sen insanlardan yüz çevirme. Onlara karşı kibirlenerek hakîr ve küçük görme."
Ebü’l-Feth-i Vâsıtî hazretleri evliyânın
büyüklerindendir. Seyyid Ahmed er-Rıfâî hazretlerinin talebelerindendir. 580
(m. 1184) senesinde Mısır’da İskenderiyye’de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu
ki:
“Sıdk ve muhabbetin alâmeti ahde vefadır.” “Nefsiniz
sizi uygun olmayan şeylerle meşgûl etmeden evvel, siz nefsinizi hayırlı
şeylerle meşgûl ediniz.” “Hak teâlâya yakın olmayı istememek ve düşünmemek
cinâyettir.” “Kendisinden başka ilâh olmayan Allahü teâlânın kıymetli bir kulu
vefât edeceği zaman, Azrâil (aleyhisselâm) gelerek 'Korkma! Erhamürrâhımîne
gidiyorsun. Asıl vatanına kavuşuyorsun. Büyük bayrama vâsıl oluyorsun. Bu cihan
bir konaktır. Bu konak müminin zindanıdır, ödünç olarak sana verilen bu varlık
bir bahânedir. Bu sebepten, bu bahâne gider ve uzaklaşır. Hakîkat meydana
çıkarak, kişi devamlı diri olan Allaha kavuşur' der. O kul için, dünyâda
bundan daha tatlı, daha hoş ve daha rahat bir gün olmaz.” “Kişinin sözü
amelinden çok olursa noksandır. Ameli sözünden fazla olursa kemâldir.” “Allahü
teâlânın bir kulunu sevmediğinin alâmeti; o kulun, kendisine
faydası olmayan boş şeylerle meşgûl olmasıdır.” “Ümitsizlik, küfür içinde
bir kapıdır. Allahü teâlânın rahmetinden ümidini kesmek küfürdür.” “Ârif;
kalbini Allahü teâlâyı düşünmek, unutmamak için, vücûdunu da, insanların rahmeti
ilâhiyyeye kavuşmaları için seferber eden kimsedir.”
Vefatından önce oğluna şu nasihatleri yaptı:
“Ey oğlum! Sen insanlardan yüz
çevirme. Onlara karşı kibirlenerek hakîr ve küçük görme. İnsanlara karşı
övünme. Onlar sana konuştukları zaman onlardan yüz çevirme. Tevâzu ile
sözlerini dinle. Onlar konuşurken ehemmiyet vermeyerek başka şeyle meşgûl olma.
Çünkü insanlara karşı hüsn-ü muâmele gereklidir. Ey oğlum! Yeryüzünde insanlara
karşı kibirlenerek yürüme. Allahü teâlânın verdiği nimetin sâdece sana âit
olduğunu zannederek insanlara mağrur olma.” “Dînin hayır ve iyilik olarak
bildirdiği bütün husûsları emret. El ile, dil ile ve kalb ile gücün yettiği
kadar insanları kötülükten sakındır. İbâdetlerinde ve insanlara nasihatin
esnasında karşılaşacağın güçlük ve musibetlere sabret. İnsanlara iyilikleri
emir ve nasihat edip kendini unutma. Yoksa mum gibi olursun. Mum insanları
aydınlatır. Fakat kendini yakıp eritir.”
