İmandan sonra en mühim emir namazdır

09/12/2018 Pazar Köşe yazarı S.K

Bütün ibadetler namazda toplanmıştır. Namazlarımızı kaçırmamalıyız. Namazı zayi eden, elden kaçıran başka din işlerini daha çok kaçırır.
 
İman ettikten sonra en mühim emir namaz kılmaktır. Namaz kılmak Allahü tealanın büyüklüğünü düşünerek, O’nun karşısında kendi küçüklüğünü ve acizliğini anlamaktır. Her gün beş kere, Rabbinin huzurunda olduğunu niyet eden kimsenin kalbi ihlasla dolar. Namazda emrolunan her hareket kalbe ve bedene faydalar sağlamaktadır.
Büyük İslâm âlimi Mevlâna Halid-i Bağdadi hazretlerinin hocası Abdüllah-ı Dehlevî “rahmetullahi aleyh” talebelerine ve sevdiklerine yazdığı mektuplardan meydana gelen (Mekâtib-i şerîfe) kitabının 85. mektubunda buyuruyor ki: 
“Namazı tumânînet [yani rükuda, secdelerde, kavmede ve celsede uzuvların hareket etmemesi] ile kılmak, rükudan sonra kavme [yani rükudan kalkıp dikilmeyi] yapmak ve iki secde arasında celseyi [iki secde arasında oturmayı] yapmak bizlere Allah’ın Peygamberi tarafından bildirildi.
Namazın kıyamında, rükuunda, kavmesinde, celsesinde, secdelerinde ve oturulduğu zamanında, ayrı ayrı, başka başka keyfiyetler, hâller hasıl olur. Bütün ibadetler namaz içinde toplanmıştır. Kur’ân-ı kerim okumak, tesbih söylemek [yani sübhanallah demek], Resulullaha salevat söylemek ve günahlara istiğfar etmek ve ihtiyaçları yalnız Allahü teâlâdan isteyerek O’na dua etmek namaz içinde toplanmıştır. Ağaçlar, otlar, namazda durur gibi dik duruyorlar. Hayvanlar, rüku hâlinde, cansızlar da namazda Kadede oturur gibi yere serilmişlerdir. Namaz kılan, bunların ibadetlerinin hepsini yapmaktadır.
 Allahü teâlâ bu ümmete merhamet ederek, büyük ihsanda bulunmuş, namaz kılmayı farz etmiştir. Bunun için Rabbimize hamd ve şükür olsun! Onun sevgili Peygamberine salevat ve tahıyyat ve dualar ederiz! Namaz kılarken hasıl olan safa ve huzur şaşılacak şeydir. İslamiyetin başlangıcında namaz Kudüs’e karşı kılınırdı. Beyt-ül-mukaddese karşı kılmayı bırakıp, Kâbe-i şerife dönmek emrolunduğu zaman, Medine’deki Yahudiler kızdılar. (Kudüs’e doğru kılmış olduğunuz namazlar ne olacak?) dediler. Bakara suresinin 143. âyet-i kerimesi gelerek, (Allahü teâlâ imanınızı zayi etmez) mealinde buyuruldu. Namazların karşılıksız kalmayacakları bildirildi. Namaz, iman kelimesi ile bildirildi.
Resûlullah efendimiz (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem), (Gözümün nuru ve lezzeti namazdadır) buyurdu. Bir hadis-i şerifde, (Ya Bilal (radıyallahü teâlâ anh)! Beni rahatlandır!) buyuruldu ki, (Ey Bilal! Ezan okuyarak ve namazın ikametini söyleyerek, beni rahata kavuştur) demektir. Namazdan başka bir şeyde rahatlık arayan bir kimse, makbul değildir. Namazı zayi eden, elden kaçıran, başka din işlerini daha çok kaçırır.”