Müslümanların son hâmisi: Sultan Abdülhamid Han

21/08/2019 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

Abdülhamid Han, İslâmiyeti tamir davası güden ve onu tahrif edip bozmaya ve yok etmeye kalkışanlara karşı durdu...

 

Dinde tahrif hareketleri -1-

Sultan İkinci Abdülhamid Han, ondördüncü asrın müceddidi idi. İslâmiyeti tamir davası güden ve onu tahrif edip bozmaya ve yok etmeye kalkışanlara karşı durdu. Hizmetleriyle İslâmın son hâmisi ve hizmetkârı oldu. Osmanlı padişahlarının otuzdördüncüsü ve en yüksekleri idi. İslam halîfelerinin doksandokuzuncusu idi. 1258 [m. 1842] de tevellüd etti. 1293 [m. 1876] senesinde halîfe oldu. 1336 [m. 1918] senesinde vefat etti. Çemberlitaş’ta, dedesi Sultan Mahmûd Han'ın  türbesindedir.

Abdülhamid Han’ın İslâmiyete hizmeti, saymakla bitirilemez. Abdülaziz hân, düşmanlara âlet olanlar tarafından şehîd edilip, sonra 5. Murâd da hal’ edilip, kendisi kukla olarak halîfe yapıldı. Hükûmeti ele geçirenler, İslâmiyeti yok etmek için Avrupa’da belirli ocakların İslâmiyeti yok etmek için hazırladığı yıkıcı plânları, kıyasıya hortlatmaya başlarken arslan gibi önlerine dikildi. Soyu asil, ruhu temiz, aklı zekâsı ve ilmi fevkalâde üstün olduğu için İslâma karşı asırlar boyunca hazırlanmış olan, sinsi, alçak ve vahşi suikastı hemen sezdi. Hazırlayanları ve maşa olarak kullandıkları sahte hürriyet kahramanlarını işbaşından uzaklaştırdı, ellerindeki paçavralarını parçaladı. Allahü teâlânın emirlerinin değiştirilmesini, kaldırılmasını önledi. Bunları İslâm memleketlerinin her yerine yaydı. Çok sayıda kültürlü din adamı yetiştirdi. Memleketi 33 sene Allahü teâlânın emri ile idare etti. Müslüman, temiz bir gençlik yetiştirdi. Küfrün, irtidadın, islâm düşmanlarının 33 sene gerilemesini başardı. Bu yüzden İslâm düşmanlarının hedefi oldu. Yıllarca kötülendi. İftiralara uğradı. Sonra gelen gençliğe büsbütün yanlış olarak tanıtıldı. Fakat insaflı yazılı tarihleri okuyanlar ve onun ilme, fenne, sanayie, ticarete, ahlâka kısaca insanlığa bıraktığı eserlerini görenler, bu iftiralara aldanmıyor, büyük bir siyasi dehâ olduğunu görüyorlar. Ona dil uzatan yalancı kahramanlardan; ilim adamı, yazar maskesi altında çalışan İslâm düşmanlarından ve bunların küstahça söyledikleri yalanlardan nefret ediyorlar. Onun büyüklüğü karşısında hayran kalıyorlar.