"Süs için, gösteriş için öğrenmeyiniz"

24/06/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T

"Gösteriş için ilim öğrenip bununla övünenin kıymeti, elbisesiyle övünen kişi gibidir.” 

 

Şemseddîn Muhammed Acemî hazretleri Şafiî mezhebi âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. Acem beldelerinden İyc’de doğup yetişti. 985 (m. 1577)’de Şam’da vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

“İlim öğreniniz. Onu iyice öğrenip onunla amel ediniz. İlmi süs için, gösteriş için öğrenmeyiniz. Zîrâ gösteriş için ilim öğrenip bununla övünenin kıymeti, elbisesiyle övünen kişi gibidir.”

“Şeytan, bir kişi ile beraber, iki kişiden uzaktır.”

“Kim İslâm âlimlerinin güzel ahlâkıyla ahlâklanırsa, o kişi Allahü teâlânın sevgili kulu olur.”

“İslâmiyet beş şey üzerine bina edilmiştir. Bunlar Kelime-i şehâdet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, oruç tutmak, hacca gitmektir. İmân altmış küsur veya yetmiş küsur parçadır. En efdali Kelime-i şehâdet getirmektir. En aşağı derecesi, yoldan eziyet veren şeyi kaldırmaktır. Hayâ da imândan bir şubedir.”

“Allahü teâlâ fadlı ve ihsânı ile Kur’ân-ı kerîmde bildiriyor ki; geçmiş ümmetlerden Yahudiler, Hıristiyanlar dinlerinde tefrikaya düştükleri için helak oldular. Mevlâmız, doğru yoldan fırkalara ayrılmanın, bâtıla meyletmenin helâka sebep olduğunu bize öğretiyor ve bizi bundan nehyediyor. Doğru yoldan ayrılmak ancak hased ve buğuz yüzünden olur. Kendilerinin bildiğini, başkalarının bilmesini istemezler. Allahü teâlâ buğuz ve hasedin fırkalara ayrılmaya sebep olduğunu beyân buyurarak, Bekâra sûresi ikiyüzonüçüncü âyet-i kerîmesinde meâlen; (İnsanlar imân üzere bulunan tek bir ümmet idi. Sonra kimi imân etmek, kimi küfre varmak sûretiyle ayrılığa düştüler. Bunun üzerine Allah, rahmetinin müjdecileri ve azâbının habercileri olmak üzere peygamberler gönderdi. İnsanlar aralarında ayrılığa düştükleri şeyde hak üzere hükmetmek için, o peygamberlere kitap gönderdi. Hâlbuki kendilerine açık delîller geldikten sonra, aralarındaki zulüm ve hasedlerinden ötürü ihtilâfa düşenler, o kitab verilenlerden başkası değildir. Onların hak husûsunda ayrılığa düştükleri şeyde, Allah kendi izni ile peygamberlere imân edenleri doğru yolda hidâyet buyurdu. Allah dilediğini doğru yola iletir) buyuruldu. Ve yine buyuruldu ki:

“Allahü teâlâ bize, kendilerine ilim verilenlerden bazılarının, başkalarına hased ettiklerini, düşmanlıkta bulunduklarını ve böylece helak olduklarını ve fırkalara bölündüklerini bildirmektedir.”