"Merak ettik hocam, ne oldu?"

30/08/2019 Cuma Köşe yazarı A.U

Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerini sevenlerden “bir âlim”, bâzı talebesiyle bir yere gidiyordu...

Derken, siyah bir yılan gördü yerde.

Bastonuyla vurup, öldürdü!

O anda âlim gözden kayboldu.

Bir saat sonra geldi.

Talebeleri;

“Merak ettik hocam, ne oldu?” diye sordular.

O da şöyle anlattı:

Öldürdüğüm o yılan, “Cin”miş.

Cinler beni tutup, denizin dibinde, pâdişahlarının huzuruna çıkardılar.

Yerde, bir “ölü” yatıyordu.

Meğer o, cinler pâdişahının oğluymuş.

Pâdişahları bana;

“Bu gencin suçu neydi ki, onu öldürdün?” diye kükredi!

Ben de ona;

“Hayır, benim öldürdüğüm, siyah bir yılandı” dedim.

Cinler pâdişahı;

“O yılan, benim oğlumdur. Cezânı çekmek için sen de öleceksin” dedi.

Ve kadıya dönüp;

“Suçunu ikrâr etti, bunun ölümüne karar ver!” dedi.

Kadı karar verdi...

Müftü tasdîk etti.

Öldürülmem an meselesiydi.

İçimden;

“Yetiş yâ gavs-ı âzam!” diye yalvardım.

Pâdişah, kılıcını tam boynuma indirecektı ki, nûrlu bir zât gelip; “Onu öldürme! O, Gavs-ı âzam'ın yakınıdır” dedi.

Pâdişah, “Gavs-ı âzam” ismini duyunca attı kılıcı.

Ve bana dönüp;

“Niçin kendini tanıtmadın?” dedi.

Ve beni serbest bıraktı...